6 Şubat 2023’te 11 kenti etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremler, inşaat süreçlerinde bir dizi değişikliği zorunlu hale getiriyor. Türkiye'de yapı güvenliğini artırmaya yönelik yeni adımlar atılıyor. Düzenlenmeler kapsamında, taslak aşamasında olan “Yapı Ustaları Hakkında Yönetmeliği” ile inşaat ve tesisat sektöründe çalışan ustaların “yetki belgesi” almalarının zorunlu hale getirilmesi hedefleniyor.
Taslağın yürürlüğe girmesi durumunda, “yetki belgesi” olmayan ustalar, bundan böyle inşaat ve tesisat işlerinde çalıştırılmayacak. Bu çerçevede oluşturulan yönetmelik taslağı, görüşleri alınmak üzere ilgili kurum ve kuruluşların dikkatine sunuldu. Kayseri’de satılık lüks konut ve villa projeleriyle öne çıkan İlkut Mühendislik, inşaat sektörünü yakından ilgilendiren bu çalışmanın detaylarını anlattı.
Yapı güvenliğini önemli ölçüde artırması beklenen düzenlemenin hayata geçmesi halinde, inşaat faaliyetlerinde istihdam edilecek ustalarla ilgili yeni prosedürlere gereksinim duyulacak. Bu kapsamda, ustaların, e-Devlet Kapısı üzerinden ‘Şantiye-M Sistemi’ne kayıt yaptırmaları ve her 5 yılda bir bunu güncellemeleri zorunlu hale getirilecek.
İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Başkanı Tahir Tellioğlu, söz konusu yönetmelikle, inşaat uygulamalarında kritik rol üstlenen ustaların belgelendirilmesini, yapı güvenliği açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi. Ustaların inşaat sektöründe, özellikle taşıyıcı sistemi ayakta tutan ağır iş kollarında görev yaptığına dikkat çeken Tellioğlu, deprem kuşağında yer alan Türkiye'de yapı güvenliğinin hayati önem taşıdığının altını çizdi.
İnşaat projelerinin farklı paydaşlarının olduğunu hatırlatan İMKON Başkanı Tellioğlu, olası bazı olumsuz durumlarda sorumluluğu yalnızca müteahhide, yükleniciye veya mimara atmakla meselenin çözülmeyeceğini kaydetti. Bu sürecin bir parçası olan mimar ve mühendislerin projeyi çizdiğini, belediyelerin ruhsat onayladığını, müteahhitlerin işi yürüttüğünü ifade eden Tellioğlu, bu sebeple konuyla ilgili herkesin gerekli yeterliliklere sahip olmasına ihtiyaç bulunduğunu vurguladı.
Yapı kalitesinin düşmesinde niteliksiz ustalardan demir ve beton satıcısına kadar pek çok kişinin etkisinin bulunabileceğine işaret eden Tellioğlu, şöyle devam etti: “Hurda ağırlıklı demir, ‘esasa uygun demir’ diye satın alınabilir ya da dozajı düşük beton tercih edilebilir. İnşat sırasında usta, projeye uygun hareket etmeyebilir. Örneğin; demiri örerken çirozunu iyi bağlamayabilir veya pas payını istenen oranda vermeyebilir. Tüm bunlar yapı güvenliğini tehlikeye düşüren ciddi faktörlerdir.”
İnşaat alanında öncelikle taşıyıcı sistemi ayakta tutan ağır iş kollarında sorumluluk üstlenen ustaların belgelendirilmesinin zorunlu hale getirilmesinin önemini dile getiren Tellioğlu, ayrıca daha önce kaldırılan teşviklerin de geri getirilmesi gerektiğini ifade etti. Başkan Tellioğlu, yapı kalitesi ile iş sağlığı ve güvenliğinin yanı sıra kazaların önlenmesinde de “ustalık belgesi zorunluluğunun” hayati öneme sahip olduğunu vurguladı.
Mevcut belgelendirme yönteminin de incelenmesi gerektiğini belirten Tahir Tellioğlu, yürürlükteki ustalık belgelendirme sisteminin bireyi eğitmesinin ötesinde kişinin usta olup olmadığını belgeleyen bir uygulama olduğunu savundu. Belgelendirme sonrası ustaların performanslarında yeterli iyileşmenin sağlanmasının önemli olduğunu aktaran Tellioğlu, aksi halde bu sürecin de yeniden değerlendirilip, eğitimle desteklemesi gerektiğini sözlerine ekledi.